19.7.11

ya o gidecekti ya ben.








Ünlü modacı Coco Chanel , 10 Ocak 1971 yılında Paris’te Ritz Carlton otelinde öldüğünde 87 yaşındaydı. Yaşlılığı nedeniyle ölümü bekleniyordu. Coco da ölümü otuz yıldır yaşadığı bu otel odasında bekledi.

INXS’in solisti Michael Hutchence ise Paris’ten kilometrelerce uzakta, Avustralya’da ama yine bir Ritz Suitinde ölmeyi seçti. 

Otel odalarının ölüm paratoneri yalnızlığı  üzerine yazmayı planlarken, ölüm ve otel odası kelimelerinin yan yana geldiği cümlelere ünlü kelimesi eklenince plan değişti. Önce otel odasında ölen ünlüler oldu konu, sonra bu odaların sessiz tanıklıklarının pazarlandığı bir turizm türüne bulaştım istemeden.
“Dark Tourism” doğrudan çevirisi “Karanlık Turizm” terim olarak Türkçede henüz yaygın olarak kullanılmasa da, güzel ve yalnız ülkemizde, acının ve şiddetin izleri nerdeyse hiç kopmadan devam eden bir rota oluşturabilecek potansiyele sahip. Bu  acılara dokunmadan,  otel koridorlarına geri dönmeye çalışırken insanın neden acıyı, üzüntüyü ve ölümün izini görmek isteyebileceği sorusu meşgul ediyor zihnimi. Ölüm ve trajedi insanların her zaman ilgisini çekmiş oysa.  Ünlülerin öldüğü otel odaları dışında, nedir bu karanlık rotalar diye dayanamayıp bakıyorum. 

Auschwitz/Polonya  toplama  kampı, Naziler tarafından kurulan en büyük toplama kampı olup beş yıl gibi bir sürede bir milyon insanın öldürüldüğü  kamp, insanlığın tükendiği nokta olarak kabul ediliyor.
 Ground Zero, Newyork, 3000 kişiye mezar olan Dünya ticaret merkezi enkazı, gerçekleşen terörist eylemi en yüksek perdenden bir sesle kınıyor  ve Newyork’a gelen herkesi kınamaya davet ediyor.
Pont de l’Alma Road Tunnel, Paris, 1997’de Prenses Diana’nın paparazzilerden kaçarken gerçekleşen kaza sonucu yaşamını yitirdiği geçit Diana’nın mezarından daha fazla ziyaretçi çekiyor ve Paris’te muhakkak görülecek yerler listesine ekleniyor. 
Kamboçya’daki Tuol Sleng Soykırım müzesi ve ölüm tarlaları 70’lerde Khmer Rouge katliamında  20.000 Kamboçyalı’nın ölümünü  tüm canlılığıyla anlatıyor. 
Çernobil  faciasının  yol açtığı, yıkım, boşaltılmış kasabalar, sadece bir felaketi değil, zamanın donduğu anı göstermesi nedeniyle de popüler bir karanlık turizm durağı.

Liste uzayıp gidiyor. Felaketlerin, acılarının dondurularak sergilenmesi popülerleştirilmesi ve içlerinin boşalması çok enteresan bir konu olsa da otel odalarına ve bu odalarda yaşanan trajik hikayeler dönmek için son bir hamle daha yapıyorum. İmdadıma Adalet Ağaoğlu’nun “Ölmeye yatmak” romanı yetişiyor. Romanın kahramanı Aysel de ölmek için bir otel odasını seçiyor. Türkiye’de bu kurgu roman kahramanı dışında otel odasında ölmeyi seçen, ya da ölüme otel odasındayken seçilen ünlü pek yok fakat dünyadan örnekler sayarak bitecek gibi değil.

Oscar Wilde, Paris’te Hôtel d’Alsace  otelinin 16 numaralı odasında, 46 yaşında yaşamına veda ederken, son sözlerinin, deseninden son derece rahatsız olduğu duvar kağıdı için söylediği “İkimizden biri gidecekti” olması, insanda oteli bulup duvar kağıdını görme isteği uyandırıyor, evet. İnkar edemeyeceğim.

Janis Joplin’in 27 yaşındayken yüksek dozda eroin kullanarak Hollywood’daki Landmark Otel’de  105 numaralı oda da (adı Highland Gardens Hotel olarak değiştirilmiş) kendisiyle aynı yaşta Jimi Hendrix’in ölümünden tam iki hafta önce, son rock albümü Pearl’ün kayıtları devam ederken ve Vietnam savaşının bitmesinden beş yıl önce hayata gözlerini yumuyor.

Artık bir otel değil Uluslararası İnsan Hakları Müzesi olan Mempis Lorraine Motel ise,  Martin Luther King’in 4 Nisan 1968 yılında silahlı saldırıya uğrayarak 39 yaşında öldüğü  mekan. Oda numarası ise 306.

Yazarlar, şairler, rock yıldızları ama en çokta rock yıldızları ölüyor otel odalarında.  Savrulma ve uzaklaşma durumundaki duraklar dersek otel odaları için, sanatçılar içinse,  ancak içine kapandığında yaratan kişiler tanımı yaparsak, ardından şu cümleleri de kurabiliriz.
Paylaşamadıkları için ağırlaşan yüklerini taşıyamayıp, açamadıkları için karanlıklaşan dünyalarında  ışık söndüğünde, turizm için açılıyor sanatçıların  ölüm mahremlerinin kapıları,  ardına kadar hem de. Ama bu sefer de fazla ışıktan dolayı bir şey görmek mümkün olmuyor. 

7 yorum:

  1. ''ikimizden biri gidecekti'' çok guzel olmuş :))

    YanıtlaSil
  2. Eğer kendini öldüreceksen bunun bir otel odasında olması kadar doğal bir şey yok bence ....Otel odaları yalnızlığı çağrıştıran yerler, ve yalnızlık da ölmek için iyi bir bahane olabilir bence ....

    YanıtlaSil
  3. yasi, ""ölmek isteyenler!!! haydi, buyrun otel odasına ..tonunda yazmissin gibi okudumm :)

    YanıtlaSil
  4. otel odasinda kendinle basbasasin, ait oldugun bir yer degil o yuzden baskalari bulamaz ama kisa sureligine sadece sana ait, istemezsen kimse yaklasamaz. en fazla oda servisi kapiyi calar, onu da acmazsin.
    o yuzden dusunmek ve uygulamaya gecmek icin dogru yer bence de.
    cok carpici ornekler varmis, etkilendim. Cok guzel bir yazi olmus, hem icerigi hem de dili cok zengin.

    bir ornek daha geldi aklima. Shawshank Redemption'da filmin sonuna dogru Morgan Freeman suresini doldurup hapisten cikar ama sivil hayata adapte olamayinca otel odasinda olmeyi dener ama neyse ki sonu mutlu biter. Ne guzel filmdir o ya..

    YanıtlaSil
  5. "institutionalised" kavram buydu.. hapiste çok uzun süre kalmış olmaktan dolayı, dış dünyadan korkmak, hapishaneye ait hissetmek kendini durumu.. hatta ondan bir önce çıkan kütüphaneci yaşlı adam aynı odada kendini öldürmüştü aynı nedenden dolayı.

    YanıtlaSil
  6. OTEL ODALARI

    Bir merhamettir yanan, daracık odaların,
    İsli lâmbalarında, isli lâmbalarında.

    Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,
    Küflü aynalarında, küflü aynalarında.

    Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,
    Kırık masalarında, kırık masalarında.

    Bir sırrı sürüklüyor, terlikler tıpır tıpır,
    İzbe sofalarında, izbe sofalarında.

    Atıyor sızıların, çıplak duvarda nabzı,
    Çivi yaralarında, çivi yaralarında.

    Kulak verin ki, zaman, tahtayı kemiriyor,
    Tavan aralarında, tavan aralarında.

    Ağlayın, âşinasız, sessiz, can verenlere,
    Otel odalarında, otel odalarında!...

    NFK

    YanıtlaSil
  7. lütfen,o duvar kağıdını görmek istiyorum...

    YanıtlaSil