7.12.11

Havaalanında nasıl uyunur? Ders:101



Belki o, "bütçesiz" bütçede yolculuklardan birindesiniz ve bir kaç saat için bir otele para vermek istemiyorsunuz. Belki aktarmalı uçuşunuzu kaçırdınız  ve havaalanı oteli dolu. Belki de çok yorgunsunuz  kente inip bir otel bulacak haliniz yok . Nedeni ne olursa olsun neticede havaalanında sıkışıp kaldınız ve uykunuz var. Böyle bir olasılığı hesaplamamışsanız işiniz zor,  ya da hızlandırılmış dersimize katılıp on dakikada havaalanında nefis bir uyku yapabilmenin tüm inceliklerini öğrenebilirsiniz.

Öncelikle dışarda kaldım paniğini bir kenara koyalım  çünkü  havalanları bir insanın vakit geçirebileceği hatta horul horul uyuyabileceği en konforlu kamusal mekandır.
Çok istisna bir  durum olmadıkça iyi ıstılır, nispeten güvenlidir,  ülkeye giriş yüzü olduğu için genelde  şıktır ve 24 saaat açıktır.  Bunlar iyi taraflarıydı eğer nerede nasıl  konumlanacağınızı bilmiyorsanız havaalanlarının kötü tarafları sizi canınızdan bezdirebilir.  Kötü derken, çok hareketli oluşundan,  bu hareketin bitmek bilmeyen gürültüsünden, uçuş anonslarından,  labratuar ortamı gibi aydınlatılmasından , yetersiz koltuk ve sinir bozucu güvenlik görevlilerinden  bahsediyoruz.
Neyse ki insanoğlu bu saydığımız olumsuzlukların tamamın giderecek buluşlar yapmış. Şimdi havaalanındaki konukluğunuz süresince rahatınızı sağlayacak ve hayatınızı kurtaracak uyku kitinin içeriğine bir bakalım.

Uyku Kiti:
1.      Rahat  ve sıcak tutacak kıyafetler:  Havaalanları iyi ısınır demiştik evet ama annem der ki "Uyuyan insanın üzerine kar yağar."  bu nedenle ya bu tarz kıyafete ya da bazı havalanlarında ödünç alınabilen ince  bir örtüye ihtiyacınız olabilir. (Ödünç derken, ödünç demek istiyoruz!)
2.     Göz bandı ve kulak tıkacı:  Işıktan  ve45 saniyede bir tekrarlanan anonslardan sizi koruyacaktır.
3.     Çalar saat ya da yapışkanlı not kağıdı (post-it):  Mışıl mışıl uyurken uçağınızı kaçırmak istemessiniz değil mi? Yanlız seyahat ediyorsanız ve kulak tıkaçlarınız iyi iş çıkarmışsa saatin sesini duymama ihtimaline karşı  üzerinize yada uyuduğunuz alanın bir kenarına  "Beni 5:00 de uyandır " yazmanızın faydasını göreceksiniz. Emin olun birileri sizi uyandırır.
4.     Kitap, dergi, müzik: Normalde de uyumakta zorlandığınızda yaptığınız her şeyi yapacak malzeme yanınızda olmalı ki uyuyamamak bir işkence halini almasın.
5.     Mat, şilte: Şart olmamakla birlikte hafif kamp malzemelerinin yanınızda olması bir  avantajdır. Dünyada havaalanlarının  %95 'inde havalanalanında uyku nahoş kaşılanmazken  bazı havaalanları, uyuyan yolculara  çeşitli işkenceler yapar. Özellikle tasarlanmış ve her bir bölmesindeki sabit kollar bulunan koltuklar gibi.  Yılmayın arayın, muhakkak kolçaksız bir koltuk bulursunuz  fakat bir B planınız  da her zaman olmalı. Yerde yatmanız durumunda kullanacağınız bu şilteler size mucizesini gösterecektir. Ucuzdur, hafiftir ve en sert zemini bile uyunabilir  kıvama getirebilir. Yanınızda şilte olmama durumunda havlular, giyisiler yumuşak sırt çantasıda benzer bir işlev görebilir. Bazı havalanalarında yerde uyumanın yasak olduğunu unutmayın yine de. Hangi yerde, yerde uyunabilir konusu başka bir uzmanlık alanıdır.
6.     Yiyecek, içecek : Su uyur hava alanı uyumaz ama bazı havalanlarında marketlerin kapanması gibi bir durum sözkonusu olabilir. Bu nedenle su, atıştırmalık birşeyler olmalıdır yanınızda.
7.       Islak mendil, tuvalet kağıdı vb.:  Temizlik bu tarz bir konaklamada başlıca sorundur. Temizliği hallettik diyelim başka bir sorun daha vardır. Nasıl söylesek, her mekan gibi havaalanlarının da kendilerine has bir kokusu vardır. Bazı havaalanlarında bu koku rahatsız edici olabilir. Morg görevlilerinin burunlarının altına sürdükleri  vick's   benzeri mentollü bir kremi kullanmak isteyeceğiniz kadar kötü olabilir bu koku. Hazırlıklı olmak en iyisidir.

Gerekli herşeyin yanınızda olması herşeyi çözemiyor tabi ki. Havaalanlarında güvenli bir şekilde uyuma ortamını oluşturmak başlıca sorundur. Sorun derken, havaalanı uykucularına bir saldırı, taciz vb bir şey sözkonusu olmasa da laptopunuzun toz olması,  paranızın uçması gibi hırsızlık olaylarından bahsediyoruz. Biz Türkiyeliler , en şaşkınımız ve darmadağınığımız bile kendimizi kollamayı biliriz  neyse ki. Hırsız reflekslerimiz çok gelişmiştir ve genelde  sürü halinde gezeriz.
Kalabalık bir grup olmak, güvenlikle ilgili  sorunu minimize eder çünkü gruptaki herkes aynı anda uyuyamaz genelde. Asıl mesele yalnız seyahat ederken güvenliğinizi sağlamaktır.
Siz tüm konfor şartlarınızı oluşturmuş, keyifle müziğinizi dinleyip uyuklarken birileri sizi soyup soğana çevirebilir. 
Anonsları duymamak için kullandığınız kulak tıkaçları sesleri bloke edecektir fakat birinin çantanızı açtığını duymanıza da engel olacaktır.
Güvenlik ve uyuyacağınız ortamın rahatlığı ile  ilgili küçük ipuçlarını sıralıyalım o zaman:
1.      Eğer yalnızssanız  kendiniz  gibi birilerini bulabilirsiniz.  Merak etmeyin aynı yerde uyumak insanları çabuk yakınlaştırır.
2.     Eğer mümkünse  bazı   eşyalarınızı emanete  bırakabilirsiniz. Fakat çoğu havayolu servisinin  gece emaneti  hizmeti vermeyeceğini aklınızda bulundurun
3.     Değerli ve ezilmeyecek şeyleri başınızın veya gövdenizin altına alabilirsiniz. Küçük ve yine değerli şeyler için (pasaport, para, bilet) iç giyimlerinizin altında gizli canta,  kese ya da cepleri kullanabilirsiniz.
4.     Havaalanına erken gelip doğru mekanı seçmeniz önemlidir. Pek çok havaalanında oturulacak yerlerin sayısı sınırlıdır ve  yer bulamayıp  sirkülasyonun fazla olduğu bir yere yerleşmeniz durumunda güvenlik açığı doğabilir.
5.     Güvenlik diyince,  güvenlik kameralarının açısı içerisinde kalan bir alanda uyumak en güvenli şeydir. Tabi bu çözüm  havaalanında uykuya izin verilen ve güvenlik görevlileriyle saklambaç oynamak zorunda kalmayacağınız birhavaalanı için geçerlidir. Onlar için sorun değilse sizin için de olmasın, güvenlik masasının hemen önüne de  serilebilirsiniz.
6.     Birazcık Mac Gayvercılık oynayabilirsiniz. Siz uykudayken birinin bavulunuza yada size yaklaştığını anlamanızı sağlayacak düzenekler kurabilirsiniz.Bavulunuzu fermuarına doladığınız kalınca bir ipi ya da ses çıkaracak bir malzemeyi  bedenize dolamak gibi . Bavulu kıpırdarsa hissedeceğiniz bir alana yerleştirmek ve kilitlemekte bir çözüm tabi ki.
7.     Bazen gelişler gidişlerden daha konforludur. Konaklamak için doğru mekanı ararken havaalanının tamamına bir göz gezdirmek gerekebilir
8.    En önemli noktalardan biri , dışarı atılmak istemiyorsanız kesinlikle  bir profesyonel gibi davranmayın. Havaalanı güvenlik görevlisi,bir kaç saatlik bir eziyet çektiğinizi sizinde bu durumdan müzdarip olduğunuzu hissetmeli. Çok rahat olsanız da çok rahat görünmeyin. Havaalanları  evsiz kimseler için de muazzam bir mekan olduğu için güvenlik görevlileri yolcu ve daimi yolcu ayrımını yapamayabilir. Evsizlerin sığındığı havaalanları içinde en bilineni Paris Charles de Gaulle havaalanıdır.  Bu havaalanı en kötü havaalanlarından biri olarak bilinir. Koltuklar yetersizdir, güvenlik görevlileri kaba davranırlar ve ciddi bir güvenlik açığı vardır.
9.     Güvenlik görevlilerinin kabalığı ve kibarlığı mevzusuna gelmişken, güvenlik görevlisi ne derken ne demek ister ? konusuna da değinelim.
·         GG:  Neden Otelde değilsin? ( Neden yeri işgal ediyorsun?)
·         GG:Uçağının yarın kalkacağını gösterir kanıtın var mı? (Biletini gösteremessen yandın.)
·         GG: Rica etsem kimliğinizi gösterir misiniz? ( Pasaportunu göster, lütfen!)
            mutlaka bu  sorulara verecek cevabınız olmalı diye hatırlatmamıza gerek         yoktur sanırım


10.Biraz paraya kıyarsanız bazı havaalanlarının sunduğu hizmetlerden de faydalanarak  havaalanında geçirdiğiniz saatlerde bir otel konforu  yaşayabilirsiniz. Spa, duş, masaj hizmetleri bazı havaalanlarında beş yıldızlı otel konforundadır. 2011 Golden Pillow, Altın Yastık ödülü kazanan Singapore Changi Havaalanında yüzme havuzundan sinemaya, jakuziden, orkide bahçesine kadar aklınıza gelmeyecek konfor ve mekan sunuluyor yolculara.  Ayrıca uyku mekanı için de takla atmanıza gerek yoktur, manzaralı ayağınızı uzatabileceğiniz  yatar koltukları ile eşşiz bir havaalanıdır Singapore Changi.
11.  Beladan korunmanın yollarından biri de belanın kendisi olmaktır. Cehennem meleği kıyafetleriniz varsa insanlar sizden uzak duracaktır. Tamam, bu bir şakaydı. Böyle bir şey yapmaya kalkmayın ilk maddeyi hatırlayın  bu noktada. Sizin  gibiler sizi bulabilir. Dikkat.
12. 11. maddeye kadar ciddiyetimizi korumayı başarmıştık ama sonuçta eğlenceli bir tatil deneyiminden  bahsettiğimizi düşünürsek  sıra en önemli kurala da geldiğine göre artık biraz gevşeyebiliriz. Sonuncu ve en önemli kural: Eğlenmek. Havaalanındaki uykunuzdan, uykusuzluğunuzdan keyif alın. Çünkü havaalanları bir yola, yolculuğa açılır her zaman ve ne demiş Cesare Pavese:

Yolculuk bir yabanıllıktır. Sizi yabancılara güvenmeye, evinizde duyumsadığınız o alışılmış huzurdan uzaklaşmaya zorlar. Sürekli olarak başınız döner. Temel şeyler dışında- yani hava, uyku, düşler, deniz ve gök dışında hiçbir şey size ait değildir, her şey sonsuza ya da bizim “sonsuz” diye düşlediğimiz şeye yönelir.”

6 yorum:

  1. Yazdıkalrın ihtiyacı olanlara rehber niteliğinde.. Ama beni yakan kısım son cümlelerin oldu.. Bey-han se-ni çok se-vi-yo-rum:)

    YanıtlaSil
  2. Ceare Pavese beni de yakti. Dün bir baktim bizim gezgin arsu facebook durumuna bu sozleri yazmıs.."yolculuk" uzerine soylenen en guzel sozlerden biri bu galiba..yazimin guven, guvenlik ile ilgili kaygilarina da cevap oldu ustelik.."ne duruyorsun at kendini denize.. Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
    Git gidebildiğin yere"...... durumu :)

    YanıtlaSil
  3. Yıl :2000. Yer: Prag havaalanı. Ozan Aydin ve Yakup Gürhan Gültaşlar ile bir aylık bir yolculuğun ardından dönüş yolundayız. Sırtımızdaki ağır çantalardan canımız çıkmış. Cebimdeki son 10 dolar ile cikolata alıyorum.. Vizenin dolduğu son gün. Uçağı kaçırma luksumuz yok. Zaten otele verecek paramız da yok.Üstimde bir zamanlar sarı olan bir kazak var. çok cok yorgunuz.. Çantalarımızın üstüne devrilip havaalanında uyuyoruz.

    YanıtlaSil
  4. önceki yıl patlayan yanardağ ve savrulan külleri yüzünden belçika'da havalimanında kalakalmıştım. çok kötüydü, döndüğümde atatürk havalimanına çok yakın olan evime taksi ile geldiğimde bir de son azarı taksiciden işitmiştim. o kadar yorgunluğun üzerine tuz biber oldu.. efenim kısacık yol için neden taksiye binmişim, madem kısaymış neden başta söylememişim..

    YanıtlaSil
  5. Benim de aklima havaalaninda surekli uyuyan insanlari anlatan bu yazi geldi.. http://www.dailymail.co.uk/femail/article-1023183/Heathrow-home-Meet-100-homeless-people-live-airport.html

    YanıtlaSil
  6. yil 2010. stockholm havalani.

    sehirde meger 3 ayri havalimani varmis ve ben erkenden yola cikayim diye niyetlenip benimkinden 80km uzaktaki yanlis havaalanina gitmisim.. nasil oldugu bazi talihsizliklere bagli ama neyse ona girmeyecegim. (her zaman bir bahanem var) sonra sonra.. ne yaparsin?

    bi kere ben niye boyle birsey yaptim diye kendine kizarsin. sonra bi sonraki ucagin saatini ogrenirsin. cezani pasa pasa odeyip bileti degistirir, tipis tipis da sehre donersin.. bir sonraki ucak ertesi sabahtir ama o gece otelde kalmayi kendine yediremezsin, hem cok pahalidir hem de bunu haketmedigini dusunur, basimin caresine bakmaliyim dersin. biraz da oyun gibi gelir. yabanci bir sehirde geceyi disarda gecirmek.. sonra olumlu taraflarindan bakmaya baslarsin, sehirde vakit gezinirsin. gece oldugundaysa beyninde yeni bir gozenek acilir! evsiz insanlar sicak bir kose icin nerelere gider? nelerle karsilasir? otellerin resepsiyonu gelir aklina. ama dikkat ceker, en vasat gorunenleri bile beklenmedik misafirleri safdisi edecek sekilde tasarlanmistir, bekci yoksa kapi kilitlidir, gorevli ic taraftaysa kamera vardir vs.. saat ilerleyince burger kingden patates alip 1e kadar orda takilir, sonra seven eleven'da birseyler icerken kitabini okursun. cunku tren istasyonu da 12'den 3'e kadar kapilarini kapatir. havaalani otobusleri ordan kalkar. saat 3e yaklastiginda senin gibi bir suru insanla birlikte istasyonun kapisinda beklesmeye baslarsin, backpack takilanlar, gitariyla gezenler. saat gelip de bekci kapiyi aciginda iceri dolusup havaalaninina giden otobusu bulur ve yola cikarsin.. sonrasi mutlak huzur.. cunku senin gibi insanlarla dolu, rahat koltuklarin oldugu sakin ve temiz bir mekandir stokholm havaalani!! saati kurar, bir koseye kivrilir, bavuluna sarilir uyursun..

    senin postit fikrine bayildim. haklisin, kesinlikle bi uyandiran cikar:)

    YanıtlaSil