22.12.16

HOLLY CUMA 06

İlk maillerde daha bir özgürdüm sanki... "Sevdim bunu belki sizde seversiniz" idi aklımdaki cümle . Sadece buydu..Hem araları açıldıkça hem de sayıları arttıkça biraz azaldı özgürlük. Sınırlarını deneyen çocuklar gibi davranmak isteği geliyor böyle olunca.  Yaramazca..  Bekleneni yapmamak .. "Senden hiiiiç beklemezdim beyhan" denilmesini sağlamak :)  Ve yeniden özgür olmak.
Bu nedenle tozlu mu tozlu bir arşive dalmak istedim bu sefer..Toza alerjisi olanlar,  hapşırsın kaşınsın istedim.Bu kadar araştırma referanslı yazılara gıcık olanlar varsa kaçsın istedim ve kaçmak isteyenler için kapı da koydum bir tane :) 


Hadi başlayalım.
Bir şey buldum..
Bir arşiv (sanırım)
Kitap, film, poster önerileri var içinde. Hiç bir yerde görmediğim enteresan enteresen kitapları, hiç duymadığım filmleri anlatıyor. 
Serbest kurcalamak isteyenler buradan lütfen.

Benimle birlikte gezmek isteyenler aşağıdan devam edebilir.
  • Skype bulunmadan çok çok önce.. Hatta  telefon yeni bulunmuş, birileri görüntülü telefon üzerine yazmış ve çizmiş. Victorian tarzı Skype. Yıl 1879. Graham Bell telefonu icat edeli 3 yıl olmuş. Hayalperest çizer  George du Maurier  şu gördüğünüz  görüntülü telefonu hayal etmiş. Graham'a  değil de neden Edison'a maletmiş anlamadım gerçi :) ( Bu paragrafı yazarken pek  ilginç şeyler öğrendim. Ya ne zaman bulunmuştu telefon diye bi bakayım dedim bambaşka yerlere gittim. Siz de gitmek isterseniz buradan çıkıp, telefonu  Graham Bell mi yoksa Elisha Gray mi buldu tartışmalarına bir göz atabilirsiniz?  " Sadece tesadüf müydü?" diyen iyi ama biraz sıkıcı bir yazı da burada. Diyelim ki ikisini de okudunuz ve siz de benim gibi Meucci de kim dediniz. Telefonun asıl mucidi Meucci nin hakkının yendiğini anlatan hikayeye buyrun lütfen.
  • Savaş. Önümüz arkamız, sağımız solumuz savaşken savaştan bahsetmek olmazdı ama bu Holly Cuma  (işe )yaramaz demiştim. Savaş kadar işe yaramaz değil belki ama biraz can sıkıcı bazı yerleri. Neyse arşivde 2.Dünya savaşının havadan  çekim fotoğraflarına rastladım. Dünyaya neler yapıyoruz böyle..
  • Hava dedim de biraz daha yükselelim de uzaydan bakalım bir yerlere. Uzayda çekilmiş 8400 den fazla yüksek çözünürlüklü fotoğraftan bahsediyorum. Bu sefer. PublicDomainReviuw sayesinde haberim oldu ama flickrlinkinden daha kolay bakılıyor :)
  •  Çok havalandık düşelim. Ya da biz düşmeyelim kedi düşsün, nasıl olsa bir şey olmuyor. (kötü çocuk olmamın sınırı yok)  Kedilerin düşmesini araştırmış birileri. Birileri Fotoğraflamış, birileri Analizetmiş birileri de özetlemis  

Bu Holly Cuma da burada bitmiş.
İyi Haftasonları

1.12.16

HOLLY CUMA LİNKLERİ 05

Holly cumalar ne oldu diyen yok mu?..
Bilmiyorum ki..  Hep beraber dağılıp duruyoruz.. Ben dağıldım belki siz de öyle..
Hadi şimdi toplayalım parçaları.
Yeniden başlatmayı deniyorum bakalım.,

  • Bu kitap gördüğüm en en güzel matematik kitabı. Okul öncesi (bence 3- 4 yaştan bile  başlatılabilir  rahatlıklar) ilkokulu kapsayan, çocukların kendi yollarıyla matematiği öğrenmelerini destekleyen yılların deneyiminin kağıda geçmiş hali. Mathematics their way... Adı bile güzel..Ben de kopyanın kopyasının kopyası bir baskı var ama digital halini görünce çığlık attım. Beklentiyi çok yükseltim dimi :) Kitapta en sevdiğim  bölüm, okul öncesinde matematik yolla algılamaya girişte grafiğin kullanılması metodu.. Bi de vucütla, ritmle , renkle öğrenmeleri desteklemesi yok mu ..
  • Isınma turu gibi olsun. Maira Kalman'ı anlatayım.. Hem cool olup cool cool işler üreten biri  insanın içini ısıtır mı? Herkes yapamaz da Maira yapabilir bunu. Ben ilk bu videosunu izlemiştim. Sanki hayatına davet etmiş beni gibi gelmişti. Herkes bunu da yapamıyor.. Samimiyetle. Onu öyle sevdim ki o olmak istedim ve oturdum bunu yazdım.. Kendim olmakla ilgili sorunlarım olduğu bir dönemdi belki de :)  O zamanlar blog yazardım.. Aşağı doğru sonsuz giden bitmeyen defter bulmuşlardı. Ne şaşırtıcı birşeydi dimi blog.. uff her şeye şaşırırdım.. İnsanlar neden benim kadar şaşırmıyorlar diye de şaşırırdım.. Maira da blog yazmış. Newyorker'da ona da düşey bir sütün vermişler. Yazmış ve çizmiş.. ve sonra bir kitapta toplanmış o digital sayfalar. Bir arkadaşım o kitabı bana hediye etti. Nokta gibi davranıyorum ona.  Herhangi bir şey okuduktan sonra açıp ondan bir sayfa okuyorum. Başka bi kitabını daha önermek için azıcık bakındım da şu kitabı görünce yamuldum. Şu maili alan ve şu anda yurt dışında olan kim varsa bulup getirse ya bana :).. Maira çizmiş Daniel yazmış.. Min (Minerva'nın kısaltılmışı)  Basket takımı yıldızı eski sevgilisine neden ayrıldıklarını anlatan bir mektup yazıyor ve ona bir kutuda birlikte sahip oldukları bir takım eşyaları gönderiyor.  This is the box, Ed. Inside is everything.Two bottle caps, a movie ticket from Greta in the Wilda note from you,a box of matches,your protractor,Joan's book,the stolen sugar,a toy truck,those ugly earrings,a comb from the motel,and the rest of it. This is it, Ed.The whole story of why we broke up.  demiş. Bazen masallar tedavi eder acıları/korkuları bazen de böyle kitaplar. Acı bir ayrılık hikayesi olmasına rağmen sonu umutla bitiyor demişler. Öyle olmalı yoksa çocuk kitapları arasına  koymazlardı herhalde.  Alıp yaralarıma süresim geldi :)  Yara dedim de  Yara (Scar) diye bi kitap var. Neyse, o başka bir Hollycuma linki olsun.
  • Ya işte böyle Ed'ten Ted 'e geçelim en iyisi :) ..TED radyonun eğitimle ilgili konuşmalarının linkini paylaşasım geldi.. Yürüyüşlere eşlik edebilir  konuşmalar. Ben muhteşem ingilizcemle uğraşmaya karar verdim de bir nedeni de bu bir anda TED le ilgilenmemin :)  Ama  UNSTOPPABLE LEARNING  çok ilginç bir konu..
Bir sonraki holly cuma da görüşürüz diyelim.